Barış (Aristophanes)


2400 yıl öncesinden Aristophanes tarafından yazılmış eser, Yücel Erten yönetmenliğinde Akün Sahnesi’nde izleyici karşısına çıkıyor. Türü komedya olarak belirlenen bu eser bir takım düşünsel alt metinlere de yer veriyor.

Oyun, dünya üzerinde asırlardır süre gelen savaşların ve bu savaşlardan rant kazanma kaygısı güdenlerin eleştrisi niteliğinde adından da anlaşılacağı gibi. Aristophanes tarafından yazılmış eserin birebir tezahürünü göremiyoruz sahnede. Lakin günümüz konjonktüründen birçok alıntı yapılmış. Bununla birlikte gereksiz alt metinlerle süslenmiş. Zaman zaman koyu yeşil montlarıyla çıkan amcaların subliminal komünizm propagandası yapması oldukça gereksiz bir detaydı. Bu amcalar barış bekçisi kesilmiş, bir sahnede de sağolsunlar Castro’nun adını anmışlardı. Komünizmin Orta Asya’da döktüğü kanları bilmesek salondan çıkarken bunlar aslında melekmiş diyebilirdik; ama oyunu uyarlayan amcalar malesef, tutmadı.

Performanslara gelecek olursak dilsiz dazlak amcamızın bazen lal kesilip bazen konuşması Ankara Devlet Tiyatrosu’nun bu sezon gördüğüm en amatör işiydi. Tulumba kızımızın da gülmeye her daim hazır bekleyen kitleyi oyun başından beri sayısını aklımda tutamadığım kadar espri yapıp hiçbirinin güldürememesi kendi adına hayal kırıklığı olsa gerek. Bu sezon gösterime giren oyunlardan görselleri eksik etmeyen ADT yine iyi iş çıkarmıştı. Maestro da bi ara gülme krizine girmesinin dışında işinin hakkını verdi.

Türü komedi olup üstüne ara sıra küfürlerle güldürmeye çalışmasına rağmen salondan tebessüm etmeden çıktım desem yeridir. Bu denli idiyotik barış alt metinleri ve hiçbir mizahi değer taşımayan esprileriyle ADT’nin daha kötüsü sahneleninceye dek en kötü komedi oyunu olarak tarafımdan fişlenmiştir. Gitmeyiniz, gideni de alı koyunuz.

SANATT.com Puanı: Seyredilmemeli

+ Henüz yorum yok

Yorum Yaz