Good Will Hunting


Hollywood sinemasının 1997 yapımı filmi, Good Will Hunting. En iyi film ve en iyi senaryo dallarında Oscar ödülüne layık görülmüş bir eser aynı zamanda. Şuan konum itibariyle imdb top250 listesinde 187. sırada yerini alan dram türünde bir yapıt. Casting olarak oldukça zengin bir ekip tarafından oluşmasına rağmen sinematogrofik anlamda bu zenginliği pek hissedemediğimiz bir ürün ortaya çıkmış.

Oyunculuk anlamında ayrıntılı şekilde değerlendirecek olursak; Robin Williams ve Ben Alfeck şöhretlerinin gereğini yapmış diyebiliriz. Robin Williams aynı zamanda en iyi yardımcı erkek oyuncu dalında Oscar ödülü kazandığını belirtmekte fayda var.  Hakeza başrol oyuncusu Matt Damon başarılı bir çizgi çizmiş. Fakat oynadığı karakter olarak daha uygun aktörler seçilebilirdi. Lakin zeka olarak üstün bi insanın hiçbir zaman Matt Damon fiziki standartlarında bir insan olduğuna tanık olmadım.

Genel olarak filmin konusunu değerlendirecek olursak; işlemeye çalıştığı felsefeyi tatmin edici nitelikte görmüyorum. Zaten diyaloglarla filmin genel felsefesinin çeliştiği bölümler yakalamamız mümkün. Felsefenin esası “sistemin bizi alkışlayacağı robot insanlar olmaktansa işlevsel olmayan mutlu insanlardan olalım.” düşüncesi. Bu düşünceyle gelecek kuşakların ismini anacağı ve belki de gelişecek dünya standartlarına büyük bir katkısı olacak Will Hunting karakteri bunun yerine sevdiği kadının peşinden koşmayı yeğliyor. Filmin bir bölümünde Profesor Lambeau, W.Hunting karakterini yapısal olarak Einstein’la kıyaslıyor ve bu zeka kapasitesine sahip bir insan tabiri caizse uçkurunun takip ettiği yönde adım atıyor. Filmde bu attığı adım o kadar meşru gösteriliyor ki birçok kişi filmin sonuna ulaştığında helal olsun diyerek köşesine çekilmiştir. Aynı zamanda Will Hunting olarak nasıl bi karakter yaratmışlarsa bu herif gecekondu çıkışlı olmasına rağmen atom fiziğinden psikolojiye kadar bu bölümlerde ihtisas alarak uzmanlaşmış akademisyenlere ders verecek nitelikte. Einstein demişti Lambeau biz biliyoruz ki Einstein dahi fizikten öte felsefeye geçememişti.

Aldığı ödüller ve sıralamada girdiği konum itibariyle pek çoğumuzun seyretmeye değer bir film olacağına kanaat kılacağı bir yapıt. Benim fikrim tüm bu değerlendirmelere aldanmamanız yönünde. Belki bu eleştrileri 14 sene sonrasından yapmam acımasızca fakat ben bu yapıtı 2. kez seyretmeye değer bi yapıt olarak görmüyorum.

+ Henüz yorum yok

Yorum Yaz