Milenyum Üçlemesi (Steig Larsson)


2000′ li yılların başlarında çıkmasına rağmen hala popülaritesini kaybetmeyen ve art arda yazılan, polisiye tadında 3 kitap. Kahramanlarının muhteşemliğine hayran kalacağınız; olay, yer ve zaman üçlemesinin sürükleyici atmosferine kendinizi kaptıracağınız bir seri. Usta isim Steig Larsson’un kaleminden okuyacağımız bu roman, 90’ların sonlarına doğru yazılmaya başlandı ve 2004 yılında piyasaya, biz okurlarına satışa sunuldu.

Kitabın ana karakteri, Lisbeth Salander. Çocukluğundan beri sorunlu ve asosyal bir kız olduğu iddasıyla sürekli rehabilite edilmeye çalışılmış; fakat onun marjinal kafa yapısını kimse keşfedememiştir. Sürekli tedavi görmüş; doktorları tarafından ketum, psikozlu, asosyal, şiddete eğilimli bir kız olarak rapor edilmiştir. Kimi yıllarda evlat edinilmiş; fakat hiçbir aileyle geçinememiştir. Süregelen yıllarda, reşit olduktan sonra, mahkeme tarafından gayrimüeyyiz teyid edilmiş ve bu kararın kaldırılmasına kadar vasi tayin edilen kişiler tarafından hayatının geri kalanını bu kişilerin gözetimi altında yaşamayı sürdürecektir. Fakat Ssalander’in hayatı boyunca yazılan raporlarlarla kişiliği arasında büyük tezatlıklar görülür. Raporların tam tersine, kendisi fotografik bir hafızaya sahip, prömier bir hackerdır. Bu karakter hakkında daha fazla bilgi vermek istemem. Çünkü onun ne kadar değişik bir yapısı olduğunu, aslında bir süperzekaya sahip olduğunu ve istediğinde neler yapabileceğini siz kitabı okurken daha detaylı öğrenebilrsiniz.

Gelelim bir başka karakter Michael Blomkvist’e. Millenium dergisinin gazetecilerinden biri olan Blomkvist ekonomi spekülatörlerinin sahtekarlıklarını gün yüzüne çıkarmaya çalışan biridir. Kendini Wenneström Grubu’nun yaptığı gizli ticareti gün yüzüne çıkarmaya adamış; fakat bazı bilinmezliklerden dolayı yargılandığı mahkemede 3 ay hapis ve bir miktar para cezasına çarptırılmıştır. Duruşma sırasında elinde belge bulunduğu halde hiç konuşmayan Blomkvist, verilen cezaya hiç karşı çıkmamış; beklenmedik bir kabullenmeyle cezasını almışır. Bu duruşmayı izleyenlerin arasında Lisbeth Salander  de bulunmaktadır. İleriki zamanlarda Ssalander’in Blomkvist’e ne derece yakınlık gösterdiğini kitapta hayretlerler içinde okuyacaksınız. Blomkvist yaşadığı olayın çıkmazını araştırdığı sırada ona bir telefon gelir ve eline büyük bir koz geçer. Arayan kişi, yapacağı 1 yıllık araştırma sonucunda Wenneström’ün bütün yasadışı ticaret bilgilerini alacağına karşın taahhütte bulunmuştur. Michael bunu başta olumlu karşılamasa da sonradan kabul etmiştir.

Bu anlattıklarımızdan sonra roman, daha da sürükleyici bir hal almış; okuyucunun elinden bırakamayacağı bir serüvene dönüşmüştür. Tüm seriyi bitirmeniz için sadece ilk kitabın 50. sayfasına gelmeniz yeter. Tabi ki bu seri sadece romanla sınırlı kalmamış ve üç kitabın da filmi yapılmıştır. Ejderha Dövmeli Kız, Ateşle Oynayan Kız, Arı  Kovanına Çomak Sokan Kız. Kitapları bitirdikten sonra tek tek filmlerini izlemek ayrı bir zevk. Okumayanlar için; milyonlarca satan ve yaklaşık 40 dile tercüme edilen bu seri büyük bir fırsat…

+ Henüz yorum yok

Yorum Yaz