Yedi Kapılı Kırk Oda – Murathan Mungan


Bir insan kelimelerle dans edebilir mi? Eğer o insan Murathan Mungan’sa evet. Peki ya siz elde kalem, cümlelerin altını çizmeyi sever misiniz? Ya da böyle güzel ve etkileyici cümlelerin bulunduğu bir kitabı? Cevabınız “Evet” ise Yedi Kapılı Kırk Oda sizin için ideal bir seçim olabilir.

Kapak resmi Mehmet Güleryüz’ün kitaba özel tasarımı. Murathan Mungan 1985-2007 yılları arasındaki öykülerini toplamış bu kitabında. Kitapta yedi tane öykü var. Hepsinden teker teker bahsetmek sıkıcı olabilir ama birkaçı üzerine kısaca konuşalım en azından. Mesela ilk öykü: Dumrul ile Azrail. Deli Dumrul hikayesini bilirsiniz. Hani şu köprü başını tutup da gelenden geçenden haraç alıp, herkese ve her şeye meydan okuyan yiğit Deli Dumrul’un hikayesini… İşte o hikayeye gelin bir de Murathan Mungan’ın kaleminden bakın. Canını kurtarmak için can arayan Dumrul’un ana kapısına, baba kapısına ve en sonunda da yar kapısına gidişine bakın. Bakın da kimsenin canını vermeyişini görün. Siz de Azrail ile Dumrul’un peşine takılın. Takılın da bakın sonra neler oluyor.

Bir başkası Mavisakal. Dördüncü öykü bu. Polisiye bir öykü… Şehirdeki Mavisakal cinayetlerini çözmeye çalışıyorsunuz. Kitaptaki en sürükleyici öykü bana göre. Sonu öyle bitiyor ki şaşırıp kalıyorsunuz… Çok derine inmeden bunları söylemekle yetiniyorum. Okuyunca hikayenin tamamının tadına varabilirsiniz.

Bir diğer öykü ise “Wagner Körfezi” adlı altıncı öykü. Bunda da aşk üzerine muhabbet edececeksiniz. Düşünün ki bu muhabbeti Murathan Mungan ile ediyorsunuz ve size diyor ki, hikayenin kahramanlarından bir tanesi olan Aşk Diyalogları Çalıştırıcısı’nın ağzından: “İnsan söyleyemediklerinin dilsizidir. Dilsizliğimizin anlaşılması için bize verilmiş bir cezadır dil.” Bana hoş geliyor bu muhabbet, eminim size de öyle gelecektir.

Diğer öykülerin adları Kan Kalesi, Robinson ile Crusoe, Hamlet ile Hitler ve Güvercin Gömleği. Hepsi okunmaya değer. Belki Cenk Hikayeleri’nin kıvamında değil ama yine de güzeller. Pek çok Murathan Mungan kitabı okudum ve Yedi Kapılı Kırk Oda bunlar arasında iz bırakanlardan olmayı başardı… Üç Aynalı Kırk Oda’da tam olarak bu tadı bulamamıştım; ama bu kitaptan gerçekten zevk aldım.

Kitabın tek sıkıntısı ise Murathan Mungan’ın kelimelerle bazen çok fazla oynaması. Bu onun için kolay iş; ama okuyucuyu biraz yoruyor. Nadir de olsa sıkıcı kılabiliyor kitabı.

Daha önce Cenk Hikayeleri‘ni tavsiye etmiştim; Murathan Mungan’ın bu kitabı da tavsiyemdir.

+ Henüz yorum yok

Yorum Yaz