Moliere’in “George Dandin” adlı eserini, İstanbul’dan Bursa’ya valiliği atanan Ahmet Vefik Paşa’ya sergilemek isteyen Tomas Fasülyeciyan isimli Ermeni asıllı bir tiyatrocu ve onun ekibinin esere hazırlanma ve sahneleme sürecini konu alan bir yapıt. Eserin yazarı Haldun Taner ve beklentiler oldukça yüksek…

Oyun öncesinde oyun katalogunu incelediğim esnada Semih Sergen ismini görmem beklentilerimin daha da artmasına sebep oldu. Fakat Semih Sergen ve rol arkadaşları olağanüstü performans sergilemiş olsaydılar dahi pek önemi olmazdı; bu bayağılık içeren çağ dışı roller içerisinde.

Tiyatroların sanatsal değer taşıyıp anlaşılma güçlüğünden kaynaklanan seyir zorluğundan öte bir iticilik vardı bu oyunda. Yani bu oyundan gerçekten haz alan bir entelektüel; ya 60 yaşını geçmiştir ya da beynine kan taşıyan damarlarında ciddi problemler vardır. Yine de koca bir eseri bu cümlemizle büsbütün seyredilmez kılmayalım. “Bu Bekarlıktan Bıktım Usandım” parçasının sergilenişi ve “Dünya fani, ölüm ani, bir öpücük versen ne olur yani?” şeklinde akıp giden dizeler oyunun yüzde tebessüm bırakan bölümlerinden.

Küçük Tiyatro gibi güzide bir sahnede sergilenmeye değer görmediğim bir yapıt. Oda Tiyatrosu belki  sergilenmesi için uygun bir sahne olabilirdi. Yine de “ben vakit öldürmek istiyorum efendim” derseniz buyurun gidin.

SANATT Puanı: Vakit Kaybı