Uçurtma Avcısı


uçurtma-avcısıAfganistan doğumlu Amerikalı yazar Halit Hüseyni’nin (Khaled Hosseini) ilk romanından uyarlanmış olan film. Kitap 2003’te yayımlanmış. Film ise 2007 yapımı. Genel olarak konusundan bahsedecek olursak; çok iyi arkadaş olan iki çocuğu ele alıyor. Aynı evde yaşayan; fakat ırkları itibari ile aralarında statü farkı olan iki arkadaş… Emir ve Hasan… Hasan’ın Hazara oluşu Afganistan’daki şartlar itibari ile Emir’in hizmetkarı olmasını gerektiriyor. Filmin geneline bakacak olursak; Afganistan halkının Rusya ve Taliban arasında kalışını görüyoruz. İki arada kalmış hayatların hikayesi…

Arkadaşlığın ne demek olduğunu size öğretebilecek nadir filmlerden biridir. Kitabının yanında sönük kaldığı söylenmesine rağmen sizi ağlatabilecek kadar duygu yüklü bir film.

Teknik açıdan filmin ilk yarısını daha güzel buldum. Uçurtma sahneleri bunun en büyük nedeni diyebilirim. Gerçekten çekimler güzel olmuş. Afgan halkının yaşam tarzı da aynı zamanda ayrıntılarıyla anlatılmış. Konuşma dilindeki pek çok aynı kelime ve gelenek görenek benzerlikleri ile Türk ve Afgan halkları arasındaki büyük benzerliği filmde görebilirsiniz. Açıkçası filmi seyredene kadar iki millet arasında bu kadar fazla benzerlik olduğunu bilmiyordum.

Rusya’nın Afganistan’daki düzeni bozmasıyla yerine geçen Taliban’ın ne derece kötü bir yönetim olduğu da açık ve net bir şekilde gözler önüne serilmiş. Film bitişi itibari ile de Amerikan propagandası yapıyor gibi. Gerçi konu kitaptan alınmış; ama yine de Amerika’nın kurtarıcı (!) oluşu gözler önüne seriliyor diyebiliriz.

uçurtma-avcısı-2Filmden birkaç alıntı yaparak yazımı bitireyim. Emir ve babası arasında geçen bir konuşma aynen şöyle:

“-Şimdi mollalar ne derse desin yalnızca bir günah vardır. Tek bir günah… O da hırsızlıktır. Onun dışındaki bütün günahlar, hırsızlığın bir çeşitlemesidir. Ne demek istediğimi anlıyor musun ?”

-Hayır, baba can.

-Bir insanı öldürdüğün zaman, bir yaşamı çalmış olursun. Karısının elinden bir kocayı, çocuklarından bir babayı almış olursun. Yalan söylediğinde birinin gerçeğe ulaşma hakkını çalarsın. Hile yaptığın, birini aldattığın zaman doğruluğu, haklılığı çalmış olursun. Anlıyor musun ?”

Afganistan’dan Amerika’ya kaçarken Emir’in babasına okuduğu, Mevlana C. Rumi’nin anlam yüklü bir şiiri:

Uyuyacak olursak, onun uyuşukları oluruz.
Uyanacak olursak, onun ellerine teslim oluruz.
Ağlayacak olursak, onun yağmur damlalarıyla dolu bulutu oluruz.
Gülecek olursak, onun o anlık şimşeği oluruz.
Öfkelenip kavga edecek olursak, onun gazabının yansıması oluruz.
Bağışlayıp affedici olursak, onun sevgisinin yansıması oluruz.

Kimiz ki biz, bu karmaşık dünyada?..

Rumi

SANATT.com Puanı: Seyredilmeli

1 yorum

Yorum Yaz

+ Bir Yorum Bırak