Gizler Çarşısı
2009-2010 sezonunda Sanat Kurumu tarafından yazarı Turgay Nar’a en iyi oyun yazarı ödülü kazandıran oyun, bu sezon Akün Sahnesinde gösterime devam ediyor. İnsanın para yüzünden düşeceği vaziyetleri çarpıcı bir şekilde seyirciye aktaran türüne pek alışık olmadığımız bir oyun Gizler Çarşısı.
Oyun ekibi oldukça geniş. Çok sayıda oyuncuyla karşılaşıyoruz oyun içinde. Fakat benim için bunlardan en çok göze çarpanı cüce rolünü oynayan Ali Hakan Beşen oldu ki bu performansı kendisine X. Lions Tiyatro Ödüllerinde en iyi erkek oyuncu kazandırmış. Yine beşikçi rolünü oynayan Uğur Çavuşoğlu’da etkili bir oyunculuk sergiledi. Son olarak cücenin annesi rolünü oynayan Yaprak Onat’tan bahsetmek istiyorum. Oyunun en ürpertici bölümlerinde sahneye çıkan oyuncu bu bölümlerde o gerilimi bize çok iyi aktardı ve oyun sonlanıncaya kadar genç ve alımlı bir bayan olduğunu çözemedim. Alkışlama bölümünde bu ilizyonu farketmiştim ve bastım alkışı. Performansı geçen sezon birincisi düzenlenen Sadri Alışık ödüllerinde kendisine en iyi kadın oyuncu ödülünü kazandırmıştır nitekim. Genel olarak oyuncu performansları gayet iç açıcıydı.
Sahnenin muhteşem kullanıldığı bir oyun seyrettik. Hatta zaman zaman oyun sahnenin dışında salonun içinde döndü. Kullanılan müzikler genel olarak oyunun bütünlüğüne uygundu. Yalnızca cücenin temizlik yaptığı esnada çaldığı müzik saçmanın ötesindeydi. Oyunun handikaplarından bir tanesi de net bir zaman olmaması. Bu bazı şeylerin askıda kalmasına sebebiyet verdi açıkçası. Yaşlı kadının beşik-tabut benzetmesi akabinde söylediği cümleler ve iş işten geçtikten sonra beşikçinin hezeyanları bende en çok iz bırakan bölümler oldu. Senaryo açısından fazlasıyla hata bulabileceğimiz bu oyun Turgay Nar’a en iyi yazar ödülünü nasıl kazandırdı anlamış değilim. Bunun dışında kazandığı tüm ödülleri sonuna kadar hak ettiği kanaatindeyim.
Beşikçinin maddiyat kaygısıyla düştüğü bu macerada bir bölümde seyirciye “Ne kadar vereyim?” diye sorması üzerine seyirci “150” cevabını vererek bir nevi bu mücadeleye dahil olduğunu göstermiş oluyordu. Aslında bu evrensel bir gerçeğin, her insanın içinde var olan maddiyat arzusunun tezahürüydü. Seyirci tuzağa düşmüştü.
15 yaş üzeri izleyici kotası konması son derece doğru bir uygulama. Gerilimin oyunun geneline hakim olduğu ilginç bir korku tiyatrosu. Geçen sezon seyrettiğim Trafik Cezası oyununa göre sönük kaldığı; fakat türünde Türkiye standartlarının üstünde bir yapıt olduğu kanaatindeyim. Senaryo olarak pek tatmin edici olmasa da görsellerin çok iyi kullanıldığı bir oyun oldu benim için.
SANATT.com Puanı: Seyredilmeli
+ Henüz yorum yok
Yorum Yaz