Jules Verne – Deniz Altında 20 Bin Fersah


İlkokul yıllarınıza dair hangi kitapları hatırlıyorsunuz? Bana sorarsanız: Adaşımdan ödünç alıp okuduğum Şeker Portakalı’nı hatırlıyorum, bir de Jules Verne’nin Deniz Altında 20 Bin Fersah’ını… Başka kitaplar da okumuşumdur mutlaka; ama bu iki kitap zihnimin tozlu sayfaları arasında okunaklı kalabilmeyi başarmış.

Aradan epey yıl geçmişken bir kez daha bu kitapları okumak istedim. Bu, belki, çocukluğumla kucaklaşma isteğiydi bir çeşit. Belki de başka bir şey. Bir tanesine sahafta denk geldim, hemen alıverdim: Şeker Portakalı ve Zeze ile bu şekilde hasret giderdik. Sırada Jules Verne vardı. Onu yeniden okumaksa ancak bugüne nasipmiş. Şimdi, işte bu kitapla/eski dostla ilgili birkaç hususa değineceğim.

Kitabımız, bin sekiz yüz altmışlı yıllarda bazı gemilerin batmasına neden olan şeyin ne olduğunu araştıran ekipte bulunan Profesör Aronnax ve iki arkadaşının macerasını anlatır. Gemileri batıran şey bir denizaltı gemisidir. Profesör Aronnax ve arkadaşlarının bu denizaltı gemisi ile ilk karşılaşmaları hiç hoş olmaz. Kaptan Nemo’nun denizaltısı Natilus, Aronnaxler’in gemisini de batırır ve onları esir alırlar. Daha sonra, bu esaret zamanlarında denizin metrelerce altında günlerce yolculuk yaparlar ve denizin görünmeyen yüzünü görürler.

Kitaba başladıktan sonra yazarı da internetten araştırdım. Hayatı ile ilgili hoş bir anekdot: Jules Verne, on iki yaşında iken tayfalık yapmak üzere bir gemiye binip kaçmaya çalışmıştır. Fakat bu başarısız bir deneme olmaktan öteye gidememiştir. Babası tarafından yakalanıp da gemiden indirildiği sırada yazarımızın; o günden sonra yalnız hayal dünyasında seyahat edeceğine dair ailesine söz verdiği rivayet edilir. Araştırmamıza biraz daha devam edersek yazarın sözüne bir anlamda sıkı sıkıya bağlı kaldığını; diğer anlamda ise hiç de sözünün eri olamadığını görürüz.

Genel bir husus da şu: Yabancı yazarların kitabını okurken çevirmenin kim ve yayınevinin ne olduğunu azami derecede dikkat etmek gerek. Çünkü çeviri, o kitabı rezil de eder vezir de. Ayrıca kitabın orijinali kaç sayfadır, okuduğunuz kitap tam metin midir, bu konuda da dikkatli olmak şart. Benim elimde olan çeviri çok iyi değil gibi; sanki daha iyi olabilirdi. Üstelik yetmiş yedi sayfa, metnin tamamı mı yoksa kısaltılmışı mıdır? Bu konuda da ilk fırsatta araştırma yapacağım.

Yavaş yavaş yazımızı toparlayacak olursak eğer: İlk kez 1870 yılında yayınlanan bu bilim-kurgu romanı ben, Parıltı Yayınları’ndan okudum. Türkçeye çeviren ise Cahide Günay. Peki, öneriyor muyum? Özellikle bilim-kurgu merakı olan çocuklara okutturulabilir. Çocuğun bilime olan ilgisini artırma açısından da katkısı olabilir.

Yazılarımızın birçoğundaki gibi yine son söz niyetine bir alıntı yapalım. Bazen insanlar hakkındaki görüşlerimizde aldanırız. Aldandığımızı da elbet bir an gelir anlarız. İşte böyle bir durumdan sonra Aronnax’ın söyledikleri: “Adamın iki saat içerisinde öleceğini söyledim. Kaptan Nemo’nun gözleri yaşlarla doldu. Ben o ana kadar kaptanın katı kalpli acımasız biri olduğunu düşünüyordum.”* (sayfa 42) *Verne, Jules(2002). Deniz Altında 20 Bin Fersah, Parıltı Yayıncılık, İstanbul. (Çev.: Cahide Günay)

+ Henüz yorum yok

Yorum Yaz