Hepimiz bir şeylerden yakınırız. Hatta her şeyi olanımız dahi sürekli bir hayıflanma içerisindedir. Çoğu kez de kaybedişlerimizin bahanesi haline getiririz yakındığımız şeyleri. Böyle yaparak rahatlatırız içimizi. Güya bir şey bize engel olmuştur. Eğer o engel olmasa başarılı olurmuşuz gibi mutlaka… Oysa hiç de böyle değildir durum. Kaybetmişsek kendi tembelliğimizden, kendi beceriksizliğimizdendir. Hem en büyük engel bile ne kadar aşılmaz olabilir ki?..

İşte bunun hikayesini sunuyor size “Sol Ayağım”. Bir savaşın, bir kazanmanın hikayesi. Hem de büyük engellerle mücadele ederek kazanmanın hikayesi. Bir çoçuğun (Christy) sadece sol ayağını kullanarak neler yapabileceğinin hikayesi…

Kitabın adı: Sol Ayağım.
Yazarı: Christy Brown

Ben Filiz Kahraman’ın çevirisini okudum. Yazar, bu kitabında kendi yaşam hikayesini anlatıyor. Şöyle ki; Christy doğuştan beyin felcidir. Sadece sol ayağını kullanabilmektedir ve başka bir uzvunu kullanamamaktadır. İlk zamanlar her şey normaldir. Çünkü Christy diğer insanlardan farkını kavrayamayacak kadar küçüktür. Ancak gün geçtikçe, büyüdükçe kendi farklılığının ayırdına varacaktır. Bu onu derin üzüntülere itecektir. Yalnızlaşacaktır fazlasıyla. Annesi ona bu süreçte en çok destek olan insandır. Ki ona yazı yazmayı öğreterek insanlarla iletişim kurmasını sağlayan ilk kişi de o olmuştur. Belki bu yüzden kitap “Annemize…” diye başlar. Bu arada tedavi için gittiği yerlerde durumu daha kötü insanlar görür. Bu onun yaşama biraz daha tutunmasını sağlar. Daha sonraları Christy kendini resimle ifade etmeye çalışır. Sayısız resim yapar. Yani bir şeylerin telaşesine düşer, yaşama ilişir. Anlamını yitiren bir kelime değildir onun için “yaşam” ve bu uğurda bir şeyler yapmalıdır. O da yapar elinden geldiğince… En sonunda kendi hikayesini yazmaya karar verir. Zordur bu, külfetlidir ama Christy başarır.

Filiz Kahraman metni gayet sade bir dilde çevirmiştir. Kitap akıcı bir üsluba sahip olduğu için herkes rahatça okuyabilir.
Kitap kısaca bu. Ama kitabın kısası olur mu tartışılır. Ben sanmıyorum. Bu nedenle kitabı herkese okunmak üzere tavsiye ediyorum.

Kitabın filmi de var. Ben henüz izlemedim; ama kitabı okuduktan sonra epey merak ettim açıkçası. Son olarak şunları söyleyelim: Bu kitap silkinip kendinize gelmenizi sağlayacak bir kitap. Eksikleriniz mi var, engelleriniz mi var, bir şeylerden mustarip misiniz? Bir de bu kitabı okuduktan sonra düşünün.