Yönetmen koltuğuna James Wan’ın oturduğu, 2013 yapımı bir korku filmi olan “The Conjuring” yani Türkçe karşılığı “Korku Seansı” 1960’lı yıllarda ünlenmiş, biri falcı diğeri şeytan bilimcisi olan ünlü paranormal araştırmacı Warren Ailesi’nin çözdüğü binlerce vaka arasından en ürkütücü olanını, bu zamana kadar hiç anlatmadıklarını söyleyerek başlamaktadır.

Eğer şeytanla ilgili bir yabancı korku filmi izliyorsanız; -yabancıların korku filmlerindeki değerler de göz önüne alırsak- genellikle bunlar çocuklarla arkadaş olurlar ya da bir oyuncak gibi nesnelere atfedilip kullanılırlar, araştırma yapılarak anlatılan filmlerin sayısı azdır. Fakat bu filmde şeytanla ilgili her türlü ayrıntı araştırılıp, öyle aktarılmış –şeytanın kızdırılması, bedeni ele geçirebilecek kadar çok güçlü olması gibi- ama yine de yabancılara özgü korku filmlerindeki değerlerden de vazgeçilmemiş.

Olay; 1971 yılında internetten satın aldıkları bir eve yeni taşınan yedi kişilik Perron Ailesi’nin başından geçecektir. Fakat şeytan 1863 yılında, bu çiftlik evinde meydana gelen bir olaydan beslenecektir. Zamanla ev içinde bir takım olaylar meydana gelecek ve olaylardan korkan Corolyn Perron ise Warren Ailesi’nin konferansını dinlediği gün kendilerine yardımcı olmalarını isteyecek, onları ikna edecektir. Warren Ailesi ise, bu olayın çözümünde yardımcı oldukları kadar da zorluk çekecektir.

Şeytanın varlığını yavaş yavaş hissetmeye başlayan ailede garip olaylar yaşanır ve zaman ilerledikçe Perron Ailesi bundan zarar görmeye başlar. Evin ilk sahiplerinin başına gelen olaylar Warren Ailesi’nin de yardımıyla çözüm bulur. Şeytanı evden ve Perron Ailesinden uzaklaştırmak için şeytan kovma ayinine kadar giden bir serüven başlayacaktır. Ancak bu sırada şeytan boş durmayacak; önce çocuklarla uğraşacak sonra ise Corolyn Perron’u ele geçirecektir.

Ancak bu filmde hiç mi eksi bir yön yok, tabi ki var. Bu tarz korku filmlerinde genellikle görüntünün boşluğunu seslerle doldurmaya çalışır yönetmenler ve ne yazık ki bu filmde de sesler sıklıkla var. Ayrıca yabancı filmlerde şeytan imgesi bizim filmlerimizdeki gibi gaipten çağrılan değil, önceden yaşanmış bir olaydan kopup gelen bir insanın ruhudur ve maalesef bu filmimizde de öyle.