Cenk Hikayeleri – Murathan Mungan


Murathan Mungan’ın okumaktan zevk aldığım kitaplarından bir tanesi, Cenk Hikayeleri. Yanlış anlaşılmasın, bu cümle diğer kitaplarının kötü olduğu anlamına gelmez. Okuduğum diğer kitaplarında belki de konular ilgimi çekmedi. Çador’unu okumuştum, yine zevk almıştım. Ama Son İstanbul, Üç Aynalı Kırk Oda gibi öykü toplamaları açıkçası pek ilgimi çekmedi.

Cenk Hikayeleri de öykü kitabı. Yazar 1980 ile 83 arasında yazdığı öykülerden bir seçki sunuyor bizlere. Bu kez kızlar yok, bu kez anlatılanlar erkekler. Anlatılanlar Ökkeş, Cengaver, Kasım, Binali ve diğerleri… Bir cenk kitabı gerçekten de. Genel tema olarak dostun ihanetine rastlıyoruz. Ama aynı zamanda sevgi ve çaresizlik de var.

Özellikle ilk öykü; yani Şahmeran’ın Bacakları çok hoş ve ustaca kurgulanmış, deyim yerindeyse öykünün hası. İnsanın sözünde duramadığının ve ‘gelecekteki biz’in ‘şimdik biz’ olmadığının en büyük kanıtı. Yine ikinci öykü Ökkeş ile Cengâver de güzel. Orada da töreyi ve dostun dostla cengini görüyoruz. Diğerleri de bu öykülere eşlik ediyor. Murathan Mungan her zamanki muhteşem dil ve anlatımıyla sunuyor bu hikayeleri bize ve adeta öykücülüğün ne denli ustası olduğunu gösteriyor.

Kitaptaki samimiyet içimizi ısıtıyor ve Mungan diğer kitaplarında olduğu gibi aforizmalarını sıralıyor bu kitapta da: “Belki de yaşanmış hiç bir zaman yazılamayandır” , “Bir yol ayrımını yaşayanlar birbirlerinin yollarını merak ederler”. Kitapta bunlara benzer güzel cümlelerle sık sık karşılaşıyoruz.

Sonuç olarak şunları söyleyebilirim: Murathan Mungan’ı merak edenler ve sevenler eğer bir kitabını okumak istiyorlarsa bu Cenk Hikayeleri olabilir. Sıkılmadan sonunu getireceğinizi düşünüyorum. Hatta sizde, bir Murathan Mungan hayranlığının bile başlangıcı olabilir.

+ Henüz yorum yok

Yorum Yaz