Peyami Safa – Mahşer


İstanbul: Kalabalık, zorlu, yorucu şehir. Hele işsiz güçsüz olanlar için. Taşı toprağı altınmış güya; yalan! Hele bir ayağınız takılıp da düşmeye göresiniz, nasıl da hırpalanırsınız… Düşene bir tekme daha atan şehirdir İstanbul. Kitabı okuyacaklar bunu bir kez daha anlayacaklar.

Mahşer… Peyami Safa romanlarından bir tanesi. Belki 9. Hariciye Koğuşu kadar müthiş değil; ama okumaya değer. Orta kalınlıkta, dili sade, eski Türk filmleri tadında bir kitap.

Türk Edebiyatının en sevdiğim romancılarından bir tanesidir Peyami Safa. Bu kitabında Çanakkale Savaşı’nda gazi olarak İstanbul’a dönen bir gencin, Nihad’ın, karşılaştıklarını ve yaşadıklarını anlatıyor. Nihad umutla geldiği bu şehirde derin bir yeise gömülüyor. Derken kimi zaman mutlu kimi zaman mutsuz, ki sonunda intiharı düşünecek kadar fena günler yaşıyor.

Kitapta Nihad’ın Muazzez ile aşk hikayesinin ve yaşadıkları maddi zorlukların dışında döneme bir eleştiri bombardımanı da göze çarpıyor. Devrin bozuk kurumlarına, dalavereci memurlarına ve dolandırıcı iş veren zenginlerine de ayna tutuluyor.

Yazar zaman zaman psikolojik çözümlemelere girişiyor. Bu psikolojik çözümlemeler ile bir kalbe temas ettiğinizin farkına varıyorsunuz. Sanırım Peyami Safa’nın en iyi yaptığı şeylerden bir tanesi bu.

Romanda en çok hoşuma giden kısım Peyami Safa’nın iç konuşmalar halinde sunduğu intihar biçimleri: Nihad bir ara yaşadıklarının sonucunda iyice bunalıma giriyor ve kiraladığı eski evin, deyim yerindeyse üstüne çökecek kadar döküntü odasında intihar etmeyi düşünüyor. Bu sırada Peyami Safa bir iç ses, bir düşünce olarak intihar seçeneklerini sıralamaya başlıyor: kendini asmak, gazla zehirlenmek, bir revolver ile işi bitirmek, ustura ile bilekleri kesmek veyahut bir binanın üst katlarından birisinden kendini boşluğa bırakmak. Ölümün sükütuna erebilmek için farklı yollar. İşte bu bölümde bu farklı yolların ayrı ayrı ve (bence) müthiş anlatımına şahit oluyorsunuz. Yani intihara yaklaşıp, ona yakından bakıyorsunuz.

Roman, bir gencin elinin yaşama belki de ilk kez bu kadar fazla değdiğinde nasıl yandığını ve elin geri çekilişini görmek isteyenler için tavsiyemdir. Kitaplar okunmak için yazılır ve her kitap az da olsa okunmayı hak eder. Okuduğunuz zaman pişman olmamanız dileğiyle…

Okunabilir

Taner Sarıtaş

+ Henüz yorum yok

Yorum Yaz